İnternetle ilk tanışmam 1992 yılında üniversitemizin bilgi-işlem odasındaydı. Aslında internet diye tanıştığımız şey rengi olmayan bir ekranda dünyanın başka bir yerinde birinin yazdıklarımızı okuyup bize cevap verebileceğiydi. İş hayatına atıldıktan sonra renkli ekranlar ve internet çok konuşulan bir konu haline geldi. Herkes kendine yarar bir şeyler buluyordu ve önlenemez şekilde yayıldı.
Kimi habere kısa zamanda ulaştı, kimi sohbet edecek arkadaşlar buldu, kimi borsa oynadı bankacılık işlemlerini yaptı, kimi biletini aldı, kimi oyun müptelası oldu, kimi memleketinin sitesini takip etti, kimi haber yorumculuğuna özendi, kimi forumların rütbeli elemanı oldu, kimine doktor oldu internet, kimine kullanım klavuzu ve daha neler neler.
Mesajlaşmak özellikle ülkemiz için hep revaçta olmuştur. Mirc, Skype, Icq, MSN derken kendimizi Facebook'ta bulduk. Facebook hala gündemde fakat blog sayfaları ve Twitter'ın insanların kendini ifade edebilmeleri için önemli yer tuttuğunu atlamamak gerekir.
Bu vesileyle biz de bir blog sitemizin olmasının uygun olacağını düşündük ve bu ortamda bu okuduğunuz yazı ile beraber ortama girmiş bulunduk.
Bakalım nasıl bir blog geleceğimiz olacak.
Yasin TABAN
